11 Haziran 2013 Salı

DRAGON BOAT YARIŞI: MEME KANSERiNDEN SONRA GELEN HAYAT


DRAGON BOAT YARIŞI: MEME KANSERiNDEN SONRA GELEN HAYAT

Yıllar boyunca meme kanseri tanısından sonra radyasyon ve cerrahi tedavi gören kadınların üst vücut hareketlerinde şiddetli ve yinelenen aktivitelerden kaçınması önerilmiş ve inanışa göre bu uyarı kadınlarda meme kanseri tedavisi sonrası meme, boyun veya kollarda şişme ile kendini gösteren güçten düşürücü ve kronik lenfödem riskini azaltıcı bir önlem olarak düşünülmüştür. Günümüzde ise bu inanışa çoktan meydan okunmuş ve gittikçe artan klinik araştırmalar çeşitli formda egzersizlerin – ve özellikle Dragon Boat antrenmanlarının – lenfödemi tetikleme ve/veya mevcut durumunu kötüleştirmeyi değil tam tersine korunmaya yardımcı olduğunu kanıtlamıştır.

Lenfatik sistem bir drenaj – boşaltma – sistemi olarak görev görmekte ve lenf olarak adlandırılan doku arası sıvı, lökosit, protein ve irinlerin dokulardan dolaşım sistemine taşınması ve içerisindeki mikroorganizma ile yabancı parçacıkların temizlenmesi fonksiyonunu üstlenmektedir. Çevreleyen iskelet kas sistemi ise bir kas pompası görevi görerek lenfatik akışa destek olmaktadır. Meme kanseri tedavisi sonrasında ise radyoterapi ve/veya cerrahi müdahale sonucu bir travma ile karşı karşıya kalabilen lenfatik sistemde lenfödem oluşabilmektedir. Geleneksel cerrahi tedavi yöntemi radikal veya modifiye radikal mastektomi olarak kabul edilse de, riski düşürmeye yönelik meme koruma cerrahisi (lumpektomi) ve sentinel nod biyopsisi yeni tedavi yaklaşımları olarak görülebilmektedir. Yine de lenfödem oluşumunun tedaviden uzun yıllar sonrasında bile görülebileceği ve survivorların hayat boyu risk altında bulunduğu unutulmamalıdır. American Cancer Society (ACS) verilerine göre lenfödemin tamamen engellenebildiğini gösteren bir çalışma bulunmamaktadır. National Lymphedema Network (NLN) ise kurallara bağlı çeşitli egzersiz tiplerinin daha verimli bir kas pompalama mekanizmasına ve dolayısı ile daha fazla lenf ve toplardamar akışına destek verdiğini belirten açıklamalar yapmaktadır.

1990’ lı yılların ortalarında Kanada spor hekimliği profesörlerinden Donald McKenzie meme kanseri tedavisi sonrasında uygulanan egzersiz kısıtlamalarını sorgulamaya başlamıştır. Survivor hanımların rutin olarak uyarıldıkları şiddetli ve yinelenen üst vücut egzersizlerinin aslında hareket alanını genişleterek kas atrofisini (körelme) düzelttiğini ve iskelet-kas sistemini aktive ederek lenf pompalanmasına destek verdiğini gözlemleyen Prof. McKenzie, aynı zamanda lenf kanallarının sempatik tonusunun sıfırlandığını ve bağışıklık sistemininde harekete geçirildiğini raporlamıştır.

1996 yılında Prof. McKenzie yaşları 62 ile 31 arasında değişen ve meme kanseri geçmişi bulunan 24 kadın ile bir DBR - Dragon Boat Yarış Takımı – kurmuş ve eğitim ile egzersizlere başlamıştır. 2500 yıl önce Çin’ de ortaya çıkmış olan ve ejderhanın kötü güçlere karşı savaşan yardımsever karakterini onurlandırmak anlamını taşıyan bu dar ve uzun kanolar Prof. McKenzie tarafından üst vücut ve merkez bölge için gerekli olan sertlikte fakat bir ağırlık egzersizine göre daha az incinme riski içeren karakteristiği nedeni ile seçilmiştir. Bunun dışında ise birçok kişinin tahmin edemeyebileceği bir şekilde modifiye edilebilip şiddeti değiştirilebilmektedir. Uzun çalışmalar sonucu yapılan basın açıklaması kısaca şu şekildedir;
“Kürekçilerimiz çok daha fit olmuş, omuz-kol hareket alanları artmış ve hiçbir lenfödem vakasına rastlanmamıştır”.

2005 senesinde Lane et al. çalışmasında I, II ve III. evre tanısı konulmuş ve bir kısmı lumpektomi bir kısmı mastektomi müdahalesi, 13’ ü aksiler nod diseksiyonu ve 15’ i radyasyon terapisi yaşamış 16 meme kanseri survivor bayan üzerinde dragon boat eğitiminin tüm-vucuda etkisi araştırılmış ve 20 haftalık kompresyon kolluğu takılmadan gerçekleştirilen antrenmanların hiçbir noktasında üst vücutta ölçülen güçlenmenin dışında lenfödem oluşumuna rastlanmadığı belirtilmiştir.

Karki et al. araştırmalarında cerrahi müdahaleden 6 – 12 ay sonrasında bulunan 96 meme kanseri hastası arasında sorulara bağlı bir anket oluşturulmuş, sonucunda üst vücut yapısı ve fonksiyon bozuklukları, omuz boyun ağrıları, günlük yaşam aktivitelerinde kısıtlayıcı etkiler, uyku bozuklukları, yara izi gerginlikleri ve üst uzuv hissisleşmeleri gibi çeşitli problemlerin bulunduğu gözlemlenmiş ve fiziksel rehabilitasyon programlarının yenilenmesi önerisi gündeme getirilmiştir. 2006 senesinde de bu konu AJN Mart sayısında ele alınmış 1990 senesinden beri gelişmelerin sadece tedaviye odaklandığı fakat sonrası komplikasyonlar ile yeteri kadar ilgilenilmediğinden survivor hanımların ihtiyaçlarının adreslenemediği belirtilmiştir. Prof. McKenzie ve arkadaşlarının egzersiz ve eğitim çalışmaları ise konuyu bu yönden ele almaktadır.

İlk survivors DBR takımı “Abreast in A Boat” projesi aslında sadece bu üst vücut egzersizlerinin meme kanseri sonrası faydalarının farkındalığını hedef alsa da proje ilerledikçe psikososyal etkileri olan duygusal destek, takım ruhu ve başarının hanımların sağlığında yarattığı pozitif etkiler de dikkati çekmeye başlamıştır. Oluşan temalar;
* İletişim ve Bağlılık,
* Destek Alma ve Destek Verme,
* Kanser Deneyimini Farklı Bir Yoldan Kabullenme,
* Sürprizler, Eğlence, Heyecan, Coşku, Heves ve Pozitif Yaklaşım,
* Dikkati Çekerek Bir Mesaj Verme,
* Rekabet, Başarı ve Meydan Okuma,
* Negatifi Pozitife Çevirme,
* Su Üzerinde Mistik ve Felsefi Bir Deneyim,
* Limitleri Zorlamak,
* Kontrolü Tekrar Ele Almak
olarak not edilmiş ve Mitchell et al. araştırmasında survivor hanımların ilk sezon yarışlarının öncesi ile sonrasında bu sporun potansiyelinin kansere bağlı keder, endişe, kaygı ve yorgunluğun üstesinden gelerek hanımların hayat kalitelerini yükselttiği bulgulanmıştır.

Dragon Boat yarışları ortalama 250-500 metre mesafe içerisinde gerçekleştirilmekte ve Kanada ile ABD’ nin başı çektiği ülkelerdeki meme kanseri survivor hanımlar arasında ve tüm dünyada yayılmaktadır. Biz de “Pembeye ve Hayata” projesi olarak Türkiye’ de farkındalığını sağlamaya çalıştığımız; 2010 senesinde ACSM (American College of Sports Medicine) tarafından günler süren yuvarlak masa toplantıları ve onkologlar, spor fizyologları, cerrahlar, psikologlar ile video konferans yöntemiyle iletişim sonucu oluşturulmuş kanser tedavisi sonrası kurallı ve gözetimli egzersiz programının yararları dahilinde ülkemizin ilk survivors dragon boat takımı olam “Pembe Lotus DBR” yi hayata geçirmiş bulunmaktayız.

Öncelikle bu projeye inanarak emek ve destek vermiş olan;
* Egzersiz merkezi destekçimiz SporaClub yönetimi ve hocalarına,
* Dragon Boat eğitimi ve yarışı destekçimiz HSB Group yönetimi ve hocalarına,
* Projemizi akademik olarak destekleyen Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim Araştırma Hastanesi hocalarımıza,
* Takımımız ile egzersiz projelerimize İstanbul Avrupa yakasında desteklerini verecek olan Neolife Onkoloji Merkezi yönetimi ve halkla ilişkilerine,
* Projenin başından beri basın desteğini esirgemeyen “Popüler Sağlık Dergisi” ne,
* 29 Nisan 2013 tarihindeki mesajı ile geldiğimiz nokta için bizi kutlayan Prof. Don McKenzie’ ye,
* Takımızın Uluslararası bir platforma taşınması için her türlü desteği veren “International Brast Cancer Paddlers’ Commission” ve “ International Pink Sisters” a,
* İsimlerini sayamadığımız onlarca kişi ve kuruma,
ve verdikleri mesajın gelecekte birçok meme kanseri survivor bayana ışık olacağına inandığımız “Pembe Lotus DBR” takımının birinden değerli maceracı, başarılı ve cesur hanımına sonsuz teşekkür ediyor ve sonrasında sizleri 21-22 Eylül tarihlerinde İstanbul Haliç’ te gerçekleştirilecek “Dragon Festivali” etkinliğinde çadırımıza ve takımızı desteklemeye davet ediyoruz.

“Biz Başardık, Siz de Başarabilirsiniz”
Sevgilerimizle

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.