24 Ağustos 2013 Cumartesi

DAHA AZ ASLINDA DAHA UZUN MU?

 
Son yıllarda artan araştırmalar geniş kapsamlı cerrahi müdahale, ağır kemoterapi ve uzun radyoterapi gibi agresif metodlarının kanser hastalarının tedavilerinde öngörüldüğü kadar gerekli olmadığını göstermiştir.

Geçmiş yıllarda erken evre meme kanseri tanılı kadınlarda radyoterapi desteği ile lumpektomi (meme dokusunun en az miktarının çıkartılması) yerine mastektomi (meme dokusunun tamamının alınması) hatta çift mastektomi tercihinde artış görülmüştür. Doktorların da hastalarına bilgi vermiş olduğu gibi klinik araştırma ve istatistiklerde mastektominin riski düşürdüğü hakkında herhangi bir kanıt yoktur. İçerisinde bulunduğumuz senenin başlarında bitirilen yeni rekrospektif (geçmişe dönük) çalışmalarda ise hem bu istatistiki bilgi yeniden kanıtlanmış hemde bir grup kadında daha az cerrahi müdahalenin daha etkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

“Cancer” dergisinin Nisan 2013 sayısında yayımlanan araştırma ve diğer benzeri sonuçlara ulaşan araştırmalar desteğinde “Daha Az, Daha Uzun” fikri bir kanser tedavisinde geniş taban kazanmaya başlamıştır. N. Carolina, Dunham’ da bulunan Duke Cancer Institute adına araştırmayı yöneten meme cerrahisi bölüm başkanı Dr. Shelley Hwang, eskiden hastaların meme kanseri türleri içerisinde en agresif olanına sahiplermiş gibi tedavi edildiğini çünkü bilgilerinin günümüzde olduğu kadar yüksek olmadığını belirterek, şimdiki uygulamada doktorların türden türe farklı metodlar uygulayarak daha az ile daha iyi sonuçlara ulaşılabildiğini belirtmiştir.

Dr. Hwang, mastektominin özellikle genç, eğitimli ve sosyal durumu yüksek olan kitle içerisinde yayılmaya başlamasının görülmesi ile alarm durumuna geçtiklerini belirterek şöyle devam etmiştir; “Mastektominin tek seçenek olduğu eski günlere dönmeye başladığımızı görünce panik olduk. Düşündüğümüz, bu eğitimli kadınların doktorlarının önerilerinin tersine bir yol izlemiş olduklarıydı. Bu kadınlar birşeyin peşindemiydiler, araştırmamız gerekiyordu. Bizim ek radyasyon riski ve ek maliyet çıkartarak farklı bir sonuca ulaşamadığımızı mı düşünüyorlardı?”

Bu soruların cevabına ulaşmak için Hwang ve arkadaşları Californiya eyaletinde 1990 – 2004 yılları arasında evre I ve II meme kanseri tanısı konulmuş 112.000 kadını incelemeye almışlar ve minimum 5 yıl takip etmişlerdir. Araştırma sonrasında lumpektomi+radyoterapinin mastektomiden daha etkili olduğu ve en büyük farkın da 50 yaş üzeri ve hormona duyarlı türde tümör bulunan kadınlarda görüldüğü sonucuna ulaşılmıştır. Bu grup kadınlarda tanı sonrası ilk 5 yıl içerisindeki risk mastektomi grubuna göre %13 daha az bulunmuştur.

Houston’ da bulunan Teksas Üniversitesi M.D. Anderson Cancer Center cerrahi onkoloğu Isabelle Bedrosian bu çalışmanın geçmişe dönük yapıldığını ve ileriye dönük araştırmaların gerekli olduğunu belirterek şu açıklamayı yapmıştır; “Lumpektomiye yönelen kadınların seçimi hiçbir zaman mastektomiye yönelen kadınlardan kötü değildir. İyi sonuçlara ulaşmak için radikal olmaya gerek yoktur.”

Değişen bazı şeyler de artık daha az lenf nodlarının alınmasıdır. “Journal of the American Medical Assosciation”da 2011 senesinde yayımlanan ve pozitif sonuçlu sentinel nod biopsisi sonrasında fazla lenf nodu alınan erken evre meme kanseri tanılı kadınların hayat riskinde hiçbir değişim bulunmadığının belirtildiği çalışma sonrasında artık cerrahlar 15-20 lenf nodu yerine 1 ya da 2, bazı koşullarda da hiç almamak yöntemine başlamışlardır. Dr. Hwang bu sayede büyük bir avantaj elde edildiğini ve el ile kollarda şişme yaratan lenfödemde de azalma sağladıklarını belirtmiştir. Yine de Hwang ve arkadaşlarının hedefi şudur; “ Yaklaşımlarda daha derin değişiklikler yaratmalı ve en fazlasını yapmanın en iyisi olduğu hissinden ve kültüründen kurtulmalıyız. Değişim zor olsa da bunu hastalarımıza borçluyuz.”

Kaynak : Cancer Today Magazine, Yaz 2013, Alexandra Goho, Teknoloji Muhabiri, Boston

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.