19 Ekim 2013 Cumartesi

MiNNETTARLIK GELECEĞE YÖNELiKTiR, GEÇMİŞE DEĞiL

Hayat size darbe vurduğunda, minnettarlık sıklıkla gereken bir duygu haline gelebilir. Muhtemelen değişik duygular yaşayacak, doğru kelimeleri bularak yardımcı olmayan çalışan kişilere teşekkür etmeye çalışacak ve her şey daha kötü olmadığı için şükredeceksiniz. Ama kalbinizde gerçekten minnettarlık mı hissedeceksiniz? Kelimeler ve duygular birbirlerine her zaman uyarlar mı?

Yanlış yönlendirilmiş bir bakış açısı ile minnettarlık geriye ve olan bitene bakmak ile ilişkilendirilir. Gerçekte ise minnettarlık bu değildir çünkü minnettarlık pasif bir düşünce tarzını ifade etmez, bir kendini toparlayarak iyileşme yöntemidir. Minnettarlığın konusunu çoktan olup bitmiş ve artık değiştirilemeyecek olaylar değil yarın, ertesi gün ve sonraki her gün minnettar kalabilecek bir şeyler yaratabilmek oluşturur.

Merhamet, şefkat, hayranlık, utanç gibi duygular davranışlarımızı başkalarına doğru yönlendirir. Kayıp, trajedi ve yıkım gibi olanlar ise kişisel gelişim kabiliyetinin yararına olan duygulardır. Geçmişte yardımı olan bir kişiye duyulan minnettarlık bu yardımın bu kişinin de yardıma ihtiyacı olabileceği gibi bir geri dönüş ihtimalini de yükseltir. Bu mantıken güzel bir his olsa da karşılaşılan pek çok meydan okuma şeklinde eski yardımseverler ve yardımı alanların tekrar buluşabilmesi kolay ve verimli bir süreç değildir. Hızlı iyileşme sürecinin mekanizması, yardımı pek fazla tanımadığınız hatta yabancı olan kişilere yönlendirmek ile çalışır ve minnettarlığın gücünün konumlandığı nokta tam da burasıdır.

Bütün umutlar kaybolmak üzere iken işbirliği ve destek oluşturabilme kabiliyeti yardım edebilecekleri kişileri sorgulamaya başlayan yepyeni minnettar bireyler yaratır ve bu güç kendileri için de yardımcı olur. Bu endirekt karşılıklı olaylar yani yardımın yeni kişilere doğru genişlemesi ise toplum içerisindeki işbirliğini bir üst çarka taşıyacak olan bilgidir.

Eğer bir kez daha “Teşekkür ederim” demeniz gerekirse, içi boş bir tını olmamasına özen gösterin, minnettarlığı kucaklayın, en derininizde hissedin ve gelecekte herkesin daha çok minnettarlık hissetmesi için olasılıkları arttırın. Unutmayın; içimizdeki en dip ve istemsiz seviyelerimizde minnettarlık henüz olmamış bir şey için minnet duygusu hissetmektir.

Zindelikler Dileriz…

Northeastern Üniversitesi Profesörü ve yazar David DeSteno tarafından ‘Boston Globe’ için yazılmış bir makaleden tercüme edilerek derlenmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.