21 Ekim 2013 Pazartesi
EGZERSiZ SÜRECiNDE VÜCUDUMUZDA NELER OLUYOR ? (Bölüm 1)
Kilo kaybetmek, daha fit olabilmek, bir hedefe ulaşmak ya da sadece eğlence amacı için bile olsa, egzersiz sizi değiştirir.
Hepimiz fiziksel olarak aktif bir hayat stili sürdürmenin sağlıklı ve üretken bir yaşamın anahtarı olduğunu bilsek de metabolizmamızın geri planında olan bitenler hakkında fazla bilgi sahibi değilizdir.
Şimdi egzersiz yaptığımızda vücudumuzda tepeden tırnağa oluşan değişiklikleri kısaca tanımaya çalışalım;
KASLAR
Kas hareketini tetiklemek için gerekli enerji glikojen formunda yediğimiz besinlerden depolanmış glikoz ile gerçekleşir. Kullanılan bir diğer yakıt ise ATP olarak bilinen adenozin trifosfattır fakat vücut hem ATP hem de glikoz stoklarını oldukça sınırlı tutmaya çalışır.
Egzersiz ile bu stokların çok çabuk bitirilmesi vücudu oksijen kapasitesini arttırarak yeni ATP üretimine yöneltir. Yük altında olan kaslara daha fazla kan pompalanarak oksijen kapasitesi arttırılır ve oksijen azlığında kaslarda oluşmuş olan laktik asit antrenman bitimini takip eden 30-60 dakika içerisinde vücuttan atılır.
AKCiĞERLER
Egzersiz antrenmanında vücudumuz normalden 15 kata kadar fazla oksijene ihtiyaç duyabilir ve sonucunda daha hızlı ve kuvvetli nefes alırız. Akciğerlerimizi çevreleyen kaslarımızın gücünün yetebildiği oranda bu nefes gücünü arttırabilir ve VO2max denilen maksimum oksijen kapasitemize ulaşırız. Literatürlerde yazılanlardan birisi şudur; Ne kadar yüksek VO2max, o kadar fit bir vücut.
DiYAFRAM
Her kas gibi diyafram da kuvvetli nefesler sonucunda yorulabilir. Diyafram konusunda değişik argümanlar bulunmaktadır. Bazıları diyafram yorulduğunda spazm ve neticesinde keskin bir ağrı ile kendini gösteren kramp oluştuğunu, bazıları krampa diyaframı çevreleyen bağların neden olduğunu bir diğer grup ise spazmların sırt bölgesinden karın boşluğuna giden sinirlere etki eden duruş bozuklukları nedeniyle oluştuğunu öne sürmektedir.
Derin nefes alma ve esneklik hareketleri bir egzersizin ortasında oluşabilecek bu rahatsız edici durumun etkilerini azaltabilmekte ve bir fitness merkezinde geçirilecek saatler gelecekte bu tür bir olasılığı en aza indirebilmektedir.
KALP
Egzersiz yaptığımızda kalbimiz yüksek bir atım hızı ile kan dolaşımını ve oksijen taşınmasını hızlandırır. Çalışan kalp daha verimli bir hale gelir ve uzun süreler boyunca fazla güç gerektiren antrenmanlara olan dayanıklılığı artar. Aslında bu süreç ve kalbin güçlenmesi egzersiz yapılmayan sakin durumlardaki kalp atım hızını düşürür ve günlük toplamda kalbimiz daha az atmış ve daha az yorulmuş olur.
Egzersiz aynı zamanda yeni kan damarları oluşumunu ve tansiyon dengesini düzenler.
BÖBREKLER
Böbreklerimizin filtreleme kapasitesi egzersiz şiddetine bağlı olarak değişir. Yoğun bir egzersiz sonrası idrarda bulunan proteinler daha yüksek seviyelerde filtre edilir. Bu durum su absorbesinin yenilenmesi ve vücudun kendi hidrasyonunu en yüksek düzeyde tutmasını sağlar.
(Devam edecektir…)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.