19 Eylül 2013 Perşembe

HASTA BiR ARKADAŞINIZ SiZDEN DÜŞÜNDÜĞÜNÜZDEN FARKLI KELiMELER BEKLiYOR OLABiLiRMi?


Kronik bir hastalık ile savaşan bir arkadaşınıza “savaş, bırakma, sen bu hastalıktan güçlüsün, kazanmasına izin verme.” gibi basit cesaret verici kelimeler ile ulaşmaya çalışmak kolay bir yaklaşım örneğidir. Fakat böyle bir hastalık ile yaşayan kişiler için kelimeleriniz aslında rahatsız edici de olabilmektedir.

Şöyle bir düşünüldüğünde hastalığa duygusal olarak uyum sağlamanın en az fiziksel değişikliklere alışmak kadar zor olduğu anlaşılabilmektedir. Genellikle verilen tavsiyeler hayatın karmaşasını yargılamak ile kişiyi acı, kaygı ve fiziksel değişimin ritmine alıştırmak arasında konumlandırılsa bile şefkat ve endişe paylaşımından yoksun seçilmiş kelimelerin farklı işitilebileceği unutmamalıdır.

Genellikle arzu edilenleren biri karşıdaki kişinin verilen çabanın ve elinden gelenin yapıldığının farkına varması ve onaylamasıdır. Başka bir hastanın benzer sorunun üstesinden değişik metodlar ile kolayca geldiğinin örnek verildiği sorunu küçümseyici klişe cevaplar yerine çekilen acıyı ve harcanan hertürlü eforu onaylayarak endişe ve kaygıları paylaşmak daha akılcı bir çözümdür.

Bazı hastalıklar toplumda sadece yaşlılara mal edilir ve “Bunu yaşamak için çok gençsin !” gibi cümleleri duymak karşınızdaki kişinin hayal kırıklığını arttırıcı etki yapabilir. Rahatsız edici olabilen bir başka tavsiye de karşınızdaki kişiyi kendisini meşgul edecek birşeylerle uğraşmasının ona iyi geleceği hakkındaki yorumlarınızın zamanlamasına dikkat etmemenizdir çünkü bazı durumlarda karşınızdaki kişinin enerjisi bir süreliğine azalabilir, dinlenmesini gerektirebilir ve bu zaman dilimi o kişinin denge sürecidir.

Her ne kadar cesaret verici olduğunu düşünseniz de söylediğiniz cümlelerin kronik bir rahatsızlık geçiren arkadaşınızın uzun zaman boyunca birçok kez duymuş olabileceği cümleler olduğunu da göz önünde bulundurmanız gereklidir. Hakkında konuştuğunuz konunun karşınızdaki kişi tarafından daha iyi bilinmediği ya da önceden denenmediği konusunda emin olmadan bir konferans tonu kullanmanız sadece negatif duygular uyandıracaktır.

BiR ARKADAŞINIZI NASIL CESARETLENDiREBiLiRSiNiZ?

Öncelikle kendi hayatınızda karşılaştığınız travma, kayıp, yas gibi olaylar sürecinde arzu ettiklerinizi bir düşünün... Eğer size “başedebilmek” ile ilgili bir kitap uzatan arkadaşınız olsaydı muhtemelen kitabı kendisine fırlatmak isterdiniz. Oysa yanınızda olan, duygularınıza ve yaşadıklarınızın gerçekliğine inanan bir arkadaşınızın değeri ölçülemeyecektir.

Fiziksel olarak zayıf olduğu zamanların üstesinden gelmek için sebat etmesi gereken arkadaşınızın duygusal olarak çok güçlü kalması gereklidir. Başı dik ve umut dolu olarak hastalıkla savaşmaya çalışan bir kişiyi sadece dinlemeye çalışınız ve herzaman yanında olacağınızı hissettiriniz. Hiçbir şey yapmadan sadece oturmak istiyorsa birlikte oturunuz, test sonuçlarını birlikte bekleyebileceğinizi söyleyiniz, kendisi dinlenirken çocuklarına bakabileceğinizi hissettiriniz, birlikte yemeğe çıkınız fakat konuşurken lütfen dikkatli olunuz ve incitebileceğinizi unutmayınız.

Zindelikler Dileriz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.