25 Şubat 2014 Salı

NOBEL ÖDÜLÜ SAHiBi JIM WATSON iLE SÖYLEŞi; DiYABET iLACI METFORMiN ZOR KANSERLERE KARŞI



European School of Oncology – Cancer World – Eylül & Ekim 2013 KAPAK HiKAYESi – Anna Wagstaff’ ın yazısından özetle tercüme edilmiştir.

Bölüm 1

Jim Watson ve Francis Crick’ in DNA daki çift heliks yapıyı çözmeleri ve kanserin yapısını anlaşılabilir kılmalarının ardından geçen 60 yıl içerisinde hala görünürlerde ileri evre için bir tedavi bulunmamaktadır. Şimdilerde ise bu ikiliden hayatta bulunan ve İnsan Genom Projesi’ nin ilk lideri olan Watson, kanserin tedavisi için genetik yaklaşımların ihtiyacımız olan atılıma yararı olup olmadığını sorgulamaktadır.

85 yaşında olan ve bilgi birikimini tedavi edilemez kanser problemleri üzerine odaklayan Watson’ ın vardığı sonuç şudur; “Kanseri tedavi etmek için kanser hücrelerini öldürmek zorundasınız. Hedefe yönelik biyolojik terapiler kanser hücrelerini öldürmez ve yakın bir gelecekte de bunun pratik bir yöntemini bulmak zordur. Stratejimizi değiştirme zamanı gelmiştir.”

Watson’ ın hedefe yönelik terapiler konusunda vardığı nokta ciddidir. “Hiç şüphe yok ki inhibitörler aktif ve etkin mutasyon bulunan kanserlere karşı etkilidir. Fakat bu belirli yüzde içerisindeki kişiler için bile inhibitörler sadece bir yıl süre ile yarar göstermektedirler. Sonra kanser direnç göstermektedir. Kanser sektörü ise bu direnci görmezlikten gelerek ‘biz de yeni bir ilaç buluruz’ yöntemine başvurmaktadır. Problem ise bir ilaca karşı direnç gösterebilen kanserin bu direnci sıra ile diğer ilaçlara da göstereceği ve tüm ilaçların efektifliği kaybolduktan sonra kanserin tedavi edilemez olacağıdır.”

“Biz gerçekte hücreyi öldürmenin, sadece öldürmenin, ne kadar önemli olduğunu kavrayamadık. Tüm kaliteli kemoterapi ilaçları apoptosis yaratır ve Puf ! Hücreler ölür. Hedefe yönelik terapiler ise öldürmeyerek sadece gelişimini durdurur."

Son birkaç yıldır Watson tüm dikkatini kanser hücrelerinin ortak özelliklerine yöneltmiştir; özellikle de evresi, mutasyonu, özellikleri ne olursa olsun tedaviye direnç gösteren türlerine. Watson, HER2 gibi “Herzaman Açık” sinyalleri bastırmak yerine bu “Herzaman Açık” kanser hücrelerinin ortak metabolik özellik ve anahtar düzenlerindeki bir zayıflığı bulmaya çalışmakta ve bir tip 2 diyabet tedavisi olan Metformin’ in bazı hayati ipuçları taşıdığına inanmaktadır. Birçok kanser türüne karşı koruma sağladığı düşünülen Metformin, Watson sayesinde tedaviye oldukça direnç gösteren kanser kök hücrelerinin öldürülebilmesi amacı ile klinik denemelere alınmıştır.

Metformin, tam Watson’ ın aradığı ilaçtır ve görünüşe göre tedavisi zorlu olan kanserlerde daha fazla işe yaramaktadır. “Metformin ile ilgili en ilgi çekici nokta üçlü-negatif meme kanseri hücrelerini öldürme üzerindeki başarısının lobüler meme kanseri hücrelerinden fazla olmasıdır. Yani, akıllı kanserleri öldürmektedir.” Metformin’ in güçlü p53 tümör bastırıcı genlerinin her iki kopyasını da kaybetmiş kanser hücrelerini öldürmede de p53 genlerine sahip olanlardan daha etkili olduğunu belirten Watson bu ilacın mutasyonlu geç-evre kanserlerde kendisini kanıtlayabileceğini umduğunu belirtmiştir.

Watson bu konuda Montreal McGill Üniversitesi Onkoloji / Kanser Korunma departmanı yöneticisi Michael Pollak’ ın “Cancer Discov 2012, 2:778-790” bölümlü araştırmasına da dikkat çekmektedir. “Metformin, stres ve baskı kaldıramayan hücreleri öldürür” sonucuna ulaşılmış bu araştırmanın anlamı ise Watson için şudur; “Stres ile başetmemizi sağlayan sistemlerimizi baskılayan bir ilaç bulmamız gereklidir.”

Devam edecektir…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.