20 Ocak 2014 Pazartesi

SOSYAL MEDYA; SAKLANMAK YERiNE IŞIK TUTMAK



Sosyal medyada kanserle birlikte yaşam deneyimlerinin paylaşımının sizce nedeni ne olabilir? Kronik bir hastalıkla ilgili özel durumlar neden halka açık forumlarda ifşa edilir?

Sosyal medyanın rolünde bir evrim yaşandığı ve yeni bir iletişim yolu olarak son birkaç yıl içerisinde kullanıcı sayısında bir patlama yaşandığı ortadadır. Ekim 2012’ de yayımlanan Journal of Medical Internet Research - Medikal İnternet Araştırma Bülteni’nde günümüze kadar gerçekleştirilmiş en geniş kapsamlı kronik hastalık bloglama araştırması açıklanmıştır. “Communicating the Experience of Chronic Illness and Pain through Blogging” (Kronik Hastalık ve Acı Deneyimlerinin Bloglama Yolu ile İletişimi) adındaki araştırmada özel hayatlarındaki pekçok şeyi paylaşmaya, kronik hastalık sahibi olan kişileri nelerin motive ettiği üzerine odaklanılmıştır. Varılan sonuçlar şu şekildedir; bloglama ve paylaşım bu kişilerin hastalıkları ile olan ilişkilerini geliştirmiş, toplumdan izolasyon hislerini azaltmış, dış dünyaya tekrar bağlayarak hayatlarına bir anlam kazandırmıştır. Kendi öyküsünü paylaşabilme kabiliyetinin hayat kalitesi algısı üzerinde güçlü bir etkisi olduğu da araştırmanın bulgularındandır.

Kronik bir hastalık kişiyi daha önce ikamet ettiği sağlıklı dünyadan kopartarak yabancı bir ortamda dengeyi sağlamak için çabalamaya yönlendirmektedir. Sağlıklı ve hasta kişi arasındaki geniş uçurum utanç, öfke, kayıp ve korkunun baskısı ile daha da büyümektedir. Sosyal medya ise günümüzde on yıl önce hayal edilemeyecek bir ölçüde dış dünyaya bir bağlantı, bir cevap ve iç deneyimin yansıtılabileceği bir araç olarak rol almaktadır. İlk evrelerde hastalık hakkında bilgi toplama amaçlı kullanılan sosyal medya, sonrasında kişiyi kendi deneyimlerini yansıtma, savunuculuk ve akıl hocalığına doğru uzanan bir yola çıkarabilmektedir. Araştırmadaki bir hasta kendi cümleleri ile şöyle açıklamaktadır; “Önce ben yardım aldım ve şimdi ben yardım ediyorum… bana bu dünyanın bir parçası olduğumu hatırlatıyor.”

Görülüyor ki yeni bir çağa girdik ve bu çağda kronik ve hayat boyu sürecek bir hastalığa bağlı izolasyon ve yalnızlık bulunmamaktadır; hatta metastatik kanser ve terminal dönem gibi mutlu öykülerden uzak olan durumlarda bile.. Erken tanı olsa ve herşeyi doğru yapsa da karşısında zorlu bir süreç bulan bu kişilerin şükran ve cesaret dolu paylaşımlarına da herzaman saygı duyulmalıdır.

Zindelikler Dileriz…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.