14 Ocak 2014 Salı

KiLO ALIMI VE EĞiTiM SEViYESiNiN MEME KANSERiNiN TEDAVi SONRASI SEYRi iLE iLiŞKiSi



San Antonio Meme Kanseri Sempozyumu, 10-14 Aralık 2013, Sunum: P6-06-14
Zelek L, Touvier M, Galan P, Hercberg S., CHU Avicenne, Bobigny, Fransa; INSERM/ U1125 INRA/ CNAM/ Université Paris 13, Bobigny, Fransa


AMAÇLAR : Hayat Stili Risk Faktörleri ve Meme Kanserinin Tedavi Sonrası Seyri Arasındaki İlişkilerin Belirlenmesi

METODLAR : SU.VI.MAX klinik denemesi ile 13017 hanımdan oluşan veri bankası 1990’lardan günümüze doğru incelenmiş, randomize olarak düşük doz beta-karoten, C ve E vitaminleri, çinko, selenyum kullandırılan grup ile ile plasebo grubu arasındaki ilişkiler, klinik çalışmaya dahil edildikten sonra meme kanseri tanısı almış hanımlar açısından taranmıştır. Tanı öncesi kaydedilen ve çalışma sürecinde takip edilen veriler şunlardır; Antropometrik (insan vücudunun ölçüm bilimi) boyutlar, kilo alımı, fiziksel aktivite, sigara ve alkol kullanımı, eğitim seviyesi, sosyo-ekonomik durum ve ilaç kullanımları. Tüm veriler tanı öncesi toplanmış ve 50 yaş altı tüm hanımlar düzenli mamografiye yönlendirilmişlerdir. Medikal raporlar tümör boyutu, histolojik evre, mitotik (hücre bölünme) sayım, ER ve PR reseptör durumları, nodlar ve adjuvan terapi (kemoterapi – hormon terapisi) açısından taranmış, yalnız 1990 lı yıllarda HER2 statüsü pekçok hasta açısından izlenememiştir. Analizler SAS 9.2 yazılımı kullanılarak gerçekleştirilmiştir ve1994 yılından itibaren tanı alan 231 hasta üzerinde yoğunlaşılmıştır.

SONUÇLAR : Kilo alımının çok kuvvetli bir şekilde daha büyük tümör boyutu ve buna bağlı olarak tedavi sonrası hastalığın seyri ile de ilişkili olduğu bulunmuş, kanser sonrası % 10 dan fazla kilo alımının daha büyük tümör boyutu için bir alt taban olduğu belgelenmiştir. Aynı zamanda kilo alımının meme kanseri survivor hanımlardaki nüksetme riskini arttırdığı hakkındaki (Caan et al. AACR 2011) araştırması da desteklenmiştir.

Sadece yürüyüş olarak gerçekleştirilen (günde 1 saatten fazla yürüyüş yapan grubun, 1 saatten az yürüyüş yapan gruba oranlanması ile) fiziksel aktivite ile tümör boyutu arasında bir ilişki saptanmamıştır.

Eğitim seviyesi post-menopoz meme kanseri için bir risk olarak kabul edilmiş ve (Hussain SK et al. Int J Cancer 2008) araştırmasında eğitim seviyesi ile meme kanseri hastalık seyri arasında bulunan ilişkiye atıfta bulunulmuştur. Çalışmada yer alan 50 yaş altı tüm hanımların mamografi taramasına katılmış olması bu bulgunun taramalar ile değil hayat stilleri ile ilişkili olduğu kanısını oluşturmuştur.

Antioksidan kullanımı hala bir tatışma konusudur ve çalışmada yukarıda bulunan “metodlar” bölümünde adı geçen antioksidan takviyeleri ile meme kanseri hastalık seyri arasında bir ilişki görülmemiştir.

PEMBEYE VE HAYATA NOTUMUZ : 2013 San Antonio Meme Kanseri Sempozyumu sunumu sonuçları bizlere kilo alımı ile meme kanseri arasındaki ilişkiyi yeniden gösterirken, herzaman önerdiğimiz kurallı ve gözetimli egzersizin önemini de ortaya çıkartmıştır. Birçok hanımın sadece günlük yürüyüşler yaparak fiziksel aktivite ya da egzersiz yaptığını düşünmesi hastalığın seyri açısından büyük bir anlam taşımamaktadır ve isteğimiz; vakit bulabilen survivor hanımların pembeyevehayata@gmail.com adresimizden kayıt ile ücretsiz egzersiz programlarımıza katılmasıdır.

Zindelikler Dileriz…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.