BAZI MiTLER VE GERÇEKLER
Johns Hopkins Medicine & Cleveland Clinic
MiT : Hormon reseptörü pozitif meme kanseri tedavisinden sonra soya ürünleri tüketmek nüksetme riskini arttırır.
GERÇEK : Soya üzerindeki araştırmalarda yıllar boyu çelişkiler
gözlenmiştir. Soyanın belirli östrojenleri mimikleme kapasitesi olduğu
kadar bazılarını da bloke edebilme yeteneği vardır. Genel anlamda ise
soya sütü, soya filizi, tofu, tempeh gibi doğal besinsel formdaki
soyanın güvenilir olduğu ve hayvansal süt ile protein yerine
tüketildiğinde sağlığa belirgin katkıları olduğu bulunmuştur. Bununla
birlikte konsantre formda işlenerek üretilen soyanın (hap, tablet, toz
ve besin destekleri gibi) çok güçlü bir östrojenik aktiviteye sahip
olduğu ve hormon reseptörü pozitif hastalar tarafından tüketilmesinin
tavsiye edilmediği açıklanmıştır. (ç.n.: bu konu ile ilgili daha önceki
bir farklı yazımızdan da yararlanabilirsiniz; http://pembeyevehayata.blogspot.com.tr/2013/06/her-soya-dan-korkmalimiyiz.html )
MiT : Geçmişte meme kanseri tanısı aldığım için hamile kalmamalıyım.
GERÇEK : Erken evre meme kanseri tanı ve tedavisinden sonra hamile
kalmanın nüksetme ve/veya hayat beklentisine etkisi hakkında bir kanıt
bulunmamaktadır. Genellikle tüm kanser tedavilerinizi (endokrin terapi
dahil) bitirdikten sonra bir süre daha beklemeniz önerilir. Hamile
kalmak için en uygun zaman hakkında belirli sihirli bir formül yoktur ve
doktorunuzla tartışılması gerekmektedir.
MiT : Tamoksifen kullanıyorum, adet dönemim başlamadı ve hamile kalamam.
GERÇEK : Adet döneminizin yeniden başlamaması ya da düzensiz olması
halinde bile tamoksifen sizi hamile kalmaktan korumaz. Gerçekte,
tamoksifen bir fertilite ilacı olarak düşünülmüştür fakat fetüs üzerinde
hasar verebilme potansiyeli bulunmaktadır. Bu ilacı kullanırken hamile
kalmamaya özen göstermeniz ve her ilişki seansında hormonal olmayan
formda bir doğum kontrol yöntemi kullanmanız önerilmektedir.
MiT : Mastektomiyi seçersem meme kanseri nüksü yaşamam.
GERÇEK : Hernekadar meme dokusunda nüksetme riskini fazlasıyla
yokedebilse de lateral ya da bilateral mastektomi meme kanserinin
vücudunuzun diğer bir bölgesinde nüksetmesi üzerinde koruyucu bir etkiye
sahip değildir ve her iki durumda da doktorunuzun önerdiği kontrol
düzenine kesinlikle sadık kalınmalıdır. Bilateral (çift taraflı)
mastektomi sonrası geriye kalan çok az meme dokusunda ya da göğüs
duvarında bir nüksetme riski olabileceği gibi, lateral (tek taraflı)
mastektomi sonrasında ise mutlaka diğer meme için her yıl mamografi
kontrollerine devam edilmelidir.
MiT : Kalça ve diz bölgesindeki kemik ağrıları kanserin nüksettiğinin belirtisidir.
GERÇEK : Kanserin yayıldığı fikri oldukça korkutucudur fakat gerçekte
eğer kullanılıyor ise aromataz inhibitörlerinin de (Arimidex, Femara,
Aromasin) kemik / eklem ağrısı ve eklem tutukluğu gibi yan etkileri de
oldukça fazla gözlenmektedir. Bu etkiler aşamalı olarak yıllar
içerisinde ortaya çıkabileceği gibi ilaç kullanımına başlandıktan hemen
sonra da görülebilmektedir. Eğer aromataz inhibitörü kullanmıyorsanız
ve/veya kemik ağrınız kötüleşir ya da sürekli bir hale gelerek hayat
kaliteniz ile etkileşim göstermeye başlar ise vakit geçirmeden
onkoloğunuza başvurmanız gerekmektedir. (ç.n.: AI kullanımına bağlı
eklem ağrılarında egzersizin faydası ile ilgili daha önceki bir yazımıza
da ek bilgi olarak göz atabilirsiniz; http://pembeyevehayata.blogspot.com.tr/2013/12/2013-san-antonio-meme-kanseri.html )
MiT : Lenfödem riski oluşmaması için ağırlık kaldırmaktan kaçınmalıyım.
GERÇEK : Düzenli gerçekleştirilen fiziksel aktivite ile ağırlık/direnç
egzesizleri meme kanserinin nüksetme riskinin azaltılması üzerinde büyük
öneme sahiptir. Ayrıca 2006 senesi ve sonrasında gerçekleştirilen tüm
araştırmalar baz alınarak “National Lymphedema Network” tarafından
yapılan açıklamalarda süpervize ağırlık antrenmanlarının lenfödem
riskini düşürdüğü belirtilmiş, egzersiz şiddet ve süresinin kademeli
olarak arttırılması önerilmiştir. Hiç ağırlık kaldırmamanın lenfödem
riskini azaltabildiği hakkında bir kanıt bulunmamaktadır. (ç.n: egzersiz
/ nüksetme / lenfödem hakkındaki pekçok bilgiye web sitemizden www.pembeyevehayata.com erişebilir, ücretsiz süpervize egzersiz programlarımıza katılabilirsiniz.)
MiT : Her yıl mamografi çektirmek radyasyon riskimi yükseltir ve MRI tercih etmem gerekir.
GERÇEK : 40 yaş sonrası önerilen yıllık mamografi çekimlerinin
radyasyona maruz kalma riskini yükselttiği hakkında bilimsel bir kanıt
bulunmamaktadır. Rutin bir mamografik görüntülemede alınan efektif doz
bir kadının üç ay boyunca çevresel faktörlerden alacağı doz ile hemen
hemen eşdeğerdir. MRI (manyetik rezonans görüntüleme) ise belirgin bir
yanlış-pozitif risk taşımaktadır ve A.B.D. de sadece kişisel/ailesel
geçmişleri nedeni ile yüksek meme kanseri riski taşıyan kadınlar için
doktorları ile tartışmaları koşuluyla önerilmektedir.
Zindelikler Dileriz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.