4 Kasım 2013 Pazartesi

DiŞLERiNiZDEKi KANAL TEDAViSi VE MEME KANSERi ?

Dişlerimiz vücudumuzdaki en sert maddedir. Dişin ortasında bulunan pulpa boşluğu ise kan damarları ve sinirleri barındıran yumuşak bir bölgedir. Bu boşluğu sarmalayan dentin dokusunda bulunan canlı hücreler sert minerali salgılamakla görevlidirler. Dişin en dışındaki sert mine de dentini koruyan kılıftır.

Diş kökleri çene kemiğine doğru iner ve periyodontal bağlar ile sağlamlaştırılır. Her dişin 1 ile 4 arasında ana kanalı ve varlığı fazla bilinmeyen yardımcı kanalları bulunmaktadır. Kan damarlarımız kılcal damarlara bölünerek vücudumuzun her bölgesine ulaşır ve resimde görebileceğiniz diş tubülleri (borucuk) de buna dahil olurlar.

Diş doktorları kanal tedavisi uyguladıkları zaman kovukları boşaltarak içlerini “gütaperka” olarak adlandırılan bir dolgu maddesi ile kaplar ve diş içerisinde kan dolaşımını engellerler fakat kan dolaşımı kesilmiş olan bakteriler tubüllerin içerisinde tüm antibiyotik ve vücudun bağışıklık sisteminden saklanmış olarak kalmaya devam edebilirler.

Oksijensizlik ve besinsizlik stresi ile bir zamanlar yararlı bakteriler olan bu organizmalar dönüşüm geçirerek anaerobik ve güçlü bir virülan haline gelmeye başlar, toksik patojenleri ile ölü dişin tubülleri içerisinde pusuya yatarak bir yayılma fırsatı beklerler.

Bağışıklık sistemi güçlü olduğu sürece tübüllerden kaçan herhangi bir zararlı yakalanır ve imha edilir. Fakat kanser gibi hastalıklar nedeni ile zayıflayan bir bağışıklık sisteminde enfeksiyon kontrolünde hatalar meydana gelebilir ve değişik organlara göç eden bu organizmalar pek çok yeni problem yaratabilme potansiyeline (kalp, böbrek, romatizma, nörolojik, otoimmün gibi) sahip olurlar.

Konuyu farklı bir açıdan incelemek isteyen Minnesota Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi As. Profesörlerinden Dr. Robert Jones kanal tedavisi ve meme kanseri ilişkisini incelemiştir. 300 kadını kapsayan 5 yıllık bir araştırma sonuçları ise şaşırtıcı olmuştur. Bulgular şu şekildedir;

* Meme kanseri hastalarının % 93 oranındaki bir kısmında kanal tedavisi bulunmaktadır,
* % 7 lik bir kısmında farklı oral bir hastalık bulunmaktadır,
* Çok büyük bir oran ile vücuttaki tümörler ile kanal tedavisi veya oral hastalıklar aynı tarafta bulunmaktadır.

Dr. Jones’ un teorisi bu toksinlerin bir tümör gelişmesini engelleyebilecek proteinleri durdurabilmesi üzerine dayalıdır ve bir alman doktor olan Josef Issel de “terminal” kanser hastalarının % 97 sinde kanal tedavisi bulunduğunu açıklayarak teoriye destek vermiştir.

Eğer bu doktorlar ve araştırmalarda bir mantık ve haklılık payı bulunuyor ise; bağışıklık sisteminizin desteğinin artması vücudunuzdaki “ölü” bir parçadan kurtulmaktan geçiyor olabilir. Tavsiyemiz; diş hekiminiz ile olan ilk randevunuzda kendisi ile bu konuyu konuşmanız ve önerileri doğrultusunda hareket etmeniz olacaktır.

Zindelikler Dileriz…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.