DiŞLERiNiZDEKi KANAL TEDAViSi VE MEME KANSERi ?
Dişlerimiz
vücudumuzdaki en sert maddedir. Dişin ortasında bulunan pulpa boşluğu
ise kan damarları ve sinirleri barındıran yumuşak bir bölgedir. Bu
boşluğu sarmalayan dentin dokusunda bulunan canlı hücreler sert minerali
salgılamakla görevlidirler. Dişin en dışındaki sert mine de dentini
koruyan kılıftır.
Diş kökleri çene kemiğine doğru iner ve
periyodontal bağlar ile sağlamlaştırılır. Her dişin 1 ile 4 arasında ana
kanalı ve varlığı fazla bilinmeyen yardımcı kanalları bulunmaktadır.
Kan damarlarımız kılcal damarlara bölünerek vücudumuzun her bölgesine
ulaşır ve resimde görebileceğiniz diş tubülleri (borucuk) de buna dahil
olurlar.
Diş doktorları kanal
tedavisi uyguladıkları zaman kovukları boşaltarak içlerini “gütaperka”
olarak adlandırılan bir dolgu maddesi ile kaplar ve diş içerisinde kan
dolaşımını engellerler fakat kan dolaşımı kesilmiş olan bakteriler
tubüllerin içerisinde tüm antibiyotik ve vücudun bağışıklık sisteminden
saklanmış olarak kalmaya devam edebilirler.
Oksijensizlik ve
besinsizlik stresi ile bir zamanlar yararlı bakteriler olan bu
organizmalar dönüşüm geçirerek anaerobik ve güçlü bir virülan haline
gelmeye başlar, toksik patojenleri ile ölü dişin tubülleri içerisinde
pusuya yatarak bir yayılma fırsatı beklerler.
Bağışıklık
sistemi güçlü olduğu sürece tübüllerden kaçan herhangi bir zararlı
yakalanır ve imha edilir. Fakat kanser gibi hastalıklar nedeni ile
zayıflayan bir bağışıklık sisteminde enfeksiyon kontrolünde hatalar
meydana gelebilir ve değişik organlara göç eden bu organizmalar pek çok
yeni problem yaratabilme potansiyeline (kalp, böbrek, romatizma,
nörolojik, otoimmün gibi) sahip olurlar.
Konuyu farklı bir
açıdan incelemek isteyen Minnesota Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi
As. Profesörlerinden Dr. Robert Jones kanal tedavisi ve meme kanseri
ilişkisini incelemiştir. 300 kadını kapsayan 5 yıllık bir araştırma
sonuçları ise şaşırtıcı olmuştur. Bulgular şu şekildedir;
* Meme kanseri hastalarının % 93 oranındaki bir kısmında kanal tedavisi bulunmaktadır,
* % 7 lik bir kısmında farklı oral bir hastalık bulunmaktadır,
* Çok büyük bir oran ile vücuttaki tümörler ile kanal tedavisi veya oral hastalıklar aynı tarafta bulunmaktadır.
Dr. Jones’ un teorisi bu toksinlerin bir tümör gelişmesini
engelleyebilecek proteinleri durdurabilmesi üzerine dayalıdır ve bir
alman doktor olan Josef Issel de “terminal” kanser hastalarının % 97
sinde kanal tedavisi bulunduğunu açıklayarak teoriye destek vermiştir.
Eğer bu doktorlar ve araştırmalarda bir mantık ve haklılık payı
bulunuyor ise; bağışıklık sisteminizin desteğinin artması vücudunuzdaki
“ölü” bir parçadan kurtulmaktan geçiyor olabilir. Tavsiyemiz; diş
hekiminiz ile olan ilk randevunuzda kendisi ile bu konuyu konuşmanız ve
önerileri doğrultusunda hareket etmeniz olacaktır.
Zindelikler Dileriz…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.